Adrienne Rich, “V. Kitaplarla dolu bu ev canavarları serince”

Kitaplarla dolu bu ev, ortaya serebilir
rahatlıkla, koca ağızlı, patlak gözlü
canavarları. Bir kez serince kitapları, sevdiğin her şeyin
öteki yüzüyle de yüzleşmen gerek:
hazırda tutulan raf ve kerpeten, en iyi seslerin bile
ardından mırıldanmak zorunda kaldığı tıkaç,
istenmeyen çocukları —kadınlar, aykırılar, tanıklar—
çöle gömen sessizlik.
Kenneth, yazı yazarken Blake ve Kafka gözünün önünde dursun diye
kitaplarını düzenlediğini söylüyor,
tabii; oysaki bizim hâlâ,
kadın zihnini övüp bedeninden iğrenen Swift’le,
Goethe’nin Analar’a duyduğu dehşetle, Claudel’in Gide yergisiyle
ve yüzyıllardır ellerini kavuşturmuş bekleyen,
doğum esnasında ölen sanatçıların hayaletleri, kazıkta yakılan bilge kadınlar
ve bu rafların ardına biriken, yazılmamış, asırlık kitaplarla hesaplaşmamız gerekiyor;
oysaki bizim hâlâ, hayatımıza
temas etmeyen erkeklerle, edemeyen kadınların yarattığı
noksanlığa bakmamız gerekiyor— medeniyet denilen
henüz deşilmemiş bu oyuğa, bu aktarıma, bu yarım-dünyaya.

Adrienne Rich, “V. This apartment full of books could crack open”, The Dream of a Common Language, 1978.

çeviri: smb / sermelix
ingilizcesini buradan okuyabilirsiniz.
yorum ve katkıları için merve’ye teşekkür ve sevgilerimle.

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın